Periyodik Tablo’nun Mucidi Dimitri Mendeleyev Kimdir?

  • Ocak 4, 2021

Dmitri Mendeleev (8 Şubat 1834 – 2 Şubat 1907) modern periyodik tablonun tasarlamasıyla tanınan Rus bilim insanıdır.  Bunun haricinde, Mendeleev’in diğer kimya konularında, metroloji (ölçüm çalışmaları), tarım ve endüstri alanlarında da bilime büyük katkısı bulunmaktadır.

Kısa Özet

Periyodik Tablo’nun Mucidi Dimitri Mendeleyev Kimdir?

Tanınmasını sağlayan çalışması :  Periyodik yasa ve elementlerin periyodik tablosunu oluşturması

Doğum : 8 Şubat 1834, Verkhnie Aremzyani, Tobolsk Valiliği, Rusya İmparatorluğu’nda

Ebeveynler : Ivan Pavlovich Mendeleev, Maria Dmitrievna Kornilieva

Ölüm : 2 Şubat 1907, Saint Petersburg, Rusya İmparatorluğu’nda

Eğitim : Saint Petersburg Üniversitesi

Yayınlanmış Eserler :  Kimyanın İlkeleri

Ödüller ve Onurlar : Davy Madalyası, ForMemRS 

Eş (ler) : Feozva Nikitichna Leshcheva, Anna Ivanovna Popova

Çocuklar : Lyubov, Vladimir, Olga, Anna, Ivan

ÖNEMLİ NOT: Mendeleev rüyasında tüm elementlerin olması gerektiği gibi bir tabloya dizildiğini gördüğünü ve uyandıktan sonra tabloyu gördüğü şekliyle hemen bir kağıda yazdığını sadece bir kaç yerde daha sonra bir düzeltme yaptığını söylemiştir.

Çocukluk Dönemleri

Mendeleev, 8 Şubat 1834’te Rusya’nın Sibirya kentindeki Tobolsk kasabasında doğdu. Büyük bir Rus Ortodoks Hıristiyan ailesinin en küçük çocuğudur. Ailenin tam büyüklüğü bilinmemekle beraber 11 ile 17 arasında kardeşi olduğu tahmin edilmektedir. Babası cam üreticisi Ivan Pavlovich Mendeleev ve annesi Dmitrievna Kornilieva’dır. Dimitri’nin doğduğu yıl, babası kör oldu. Babası, Saint Petersburg’daki Ana Pedagoji Enstitüsü mezunuydu ve burada öğretmenlik yapıyordu. Dmitri’nin annesi, babası tarafından kurulan ve sonrasında kapanan bir cam fabrikasını yeniden açtı. Bunu Dmitri’nin babası kör olduktan sonra yaptı. Dmitri’nin babası, Dimitri henüz 13 yaşındayken yani 1847 yılında öldü. Cam fabrikası Dimitri 15 yaşındayken yandı. Dmitri’nin annesi oğluna eğitim sağlamak için onu 16 yaşındayken St. Petersburg’a getirdi ve Ana Pedagoji Enstitüsüne kaydettirdi. Kolej müdürünün Dmitri’nin babasını tanıması, Dimitri’nin de bu kolejde okuma hakkı kazanmasında kolaylık sağladı. Orada öğretmen olmak için eğitim aldı. Dimitri burada okumaya başladıktan kısa süre sonra Dmitri’nin annesi de öldü. Dmitri Mendeleev 20 yaşındayken araştırma makaleleri yayınlıyordu. Tüberküloz nedeniyle zaman zaman sakat kaldı ve sık sık yataktan çalıştı. Yılın en iyi öğrencisi olarak mezun oldu. 1855’te 21 yaşında iken Kırım’daki Simferopol’de fen öğretmenliği yapmaya başladı ancak kısa süre sonra St. Petersburg Üniversitesi’nde kimya alanında yüksek lisansa başladı ve 1856’da yüksek lisans derecesini aldı.

Eğitim

Dmitri, Enstitü’den 1855’te mezun oldu ve ardından eğitim alanında yüksek lisans derecesi almaya devam etti. Çalışmalarına devam etmek için hükümetten burs aldı ve Almanya’daki Heidelberg Üniversitesi’ne taşındı. Orada çalışan iki seçkin kimyager olan Bunsen ve Erlenmeyer ile çalışmamaya karar verdi bunun yerine evde kendi laboratuvarını kurdu. Uluslararası Kimya Kongresi’ne katıldı ve Avrupa’nın en iyi kimyacılarının birçoğu ile tanıştı. 1861’de Dmitri, doktora bursu kazanmak için St.Petersburg’a geri döndü. Daha sonra St.Petersburg Üniversitesi’nde kimya profesörü oldu. 1890’a kadar orada ders vermeye devam etti.

Elementlerin Periyodik Tablosu

Dmitri, dersleri için iyi bir kimya ders kitabı bulmakta zorlandı bu nedenle kendi ders kitabını yazdı. Bu kitap Kimya İlkeleri idi, Mendeleev  artan atom kütlesine göre elementleri düzenledi. Bu şekilde elementlerin kimyasal özellikleri ve eğilimleri gözükmekteydi. Bu keşfini Periyodik Yasa olarak adlandırdı ve şu şekilde ifade etti: “Elementler artan atomik kütle sırasına göre düzenlendiğinde, belirli özellikler periyodik olarak tekrar eder.”Mendeleev, element özelliklerini bildiği için elementleri sekiz sütunlu bir tabloda düzenledi. Her sütun, benzer niteliklere sahip bir dizi elementi temsil ediyordu. Bu tabloyu elementlerin periyodik tablosu olarak adlandırdı. Tablosunu ve periyodik yasasını 1869’da Rus Kimya Derneği’ne sundu.

ÖNEMLİ NOT: Onun tablosu ile bugün kullandığımız tablo arasındaki tek fark, Mendeleev’in tablosu elementleri artan atom ağırlığına göre sıralarken şuan kullandığımız tablo ise artan atom numarasına göre sıralama yapmaktadır.

 Mendeleev’in tablosunda; germanyum , galyum ve skandiyum olduğu tahmin edilen üç bilinmeyen elementi tahmin ettiği boşluklar vardı. Mendeleev, tabloda gösterildiği gibi elementlerin periyodik özelliklerine dayanarak keşfedilmemiş olan toplam sekiz elementin özelliklerini tahmin etti.

Yazı ve Sanayi

Mendeleev kimya alanındaki çalışmaları ve Rus Kimya Derneği’nin kuruluşu ile hatırlanırken, başka birçok ilgi alanı da vardı. Popüler bilim ve teknoloji konularında 400’den fazla kitap ve makale yazdı. Ayrıca, Endüstriyel Bilgi Kütüphanesi oluşturulmasına yardım etti. Rus hükümeti için çalıştı ve Merkez Ağırlıklar ve Ölçüler Bürosu’nun müdürü oldu. Ölçü çalışmalarına oldukça ilgi duymaya başladı ve konuyla ilgili çok fazla araştırma yaptı. Daha sonra dergi çıkardı.

Mendeleev, kimya ve teknolojiye olan ilgisine ek olarak Rus tarımını ve endüstrisini geliştirmeye yardımcı olma konusunda da ilgiliydi. Petrol endüstrisi hakkında bilgi edinmek için dünyayı dolaştı ve Rusya’nın petrol kuyularını geliştirmesine yardım etti. Ayrıca Rus kömür endüstrisini geliştirmek amacıyla çalıştı.

Evlilik ve Çocuk

Mendeleev iki kez evlendi. Feozva Nikitchna Leshcheva ile 1862’de evlendi ancak çift 19 yıl sonra boşandı. Boşanmadan sonraki yıl, 1882’de Anna Ivanova Popova ile evlendi. Bu evliliklerden toplam altı çocuğu oldu.

Kariyer 

Mendeleev hem öğretmen hem de akademik kimyager olarak eğitim almıştı. Kimyasal araştırma yapmak için Batı Avrupa’ya gitme hakkı kazanmadan önce her iki mesleği de yapma imkanı buldu. 1859 ve 1860 yıllarının çoğunu, Robert Bunsen ile Heidelberg Üniversitesi’nde kısa bir çalışma dönemi nedeniyle Almanya, Heidelberg’de geçirdi. 1860’da Bunsen ve meslektaşı Gustav Kirchhoff, sezyum elementini, Mendeleev’in önerdiği yeni bir kimyasal spektroskopi yöntemi kullanarak keşfettiler. 1860’da Mendeleev, Almanya’nın Karlsruhe kentinde düzenlenen ilk uluslararası kimya konferansına katıldı. Konferans zamanının çoğu kimyayı standartlaştırma gerekliliğimi tartışmakla geçti.

Konferans, Mendeleev’in periyodik tablonun son haline gelmesinde önemli bir rol oynadı. Atom ağırlıklarını belirlemek için ortak bir kararla alınmış ve standartlaştırılmış bir yöntem geliştirdi. Mendeleev’in periyodik tablosu, bu standartlaştırılmış atom ağırlıklarına dayanmaktaydı. Konferansta, Avogadro Yasasını da öğrendi ve şunları söyledi: Aynı hacim, sıcaklık ve basınçtaki tüm gazlar aynı sayıda molekül içerir.

1861’de Teknik Enstitü’de öğretmenlik yapmak için Saint Petersburg’a dönen Mendeleev kimya bilimi konusunda daha da tutkulu hale geldi. Rusya’nın bu alanda Almanya’nın gerisinde kalmasından endişe duyuyordu. Rusça kimya ders kitaplarının geliştirilmesinin bir gereklilik olduğunu düşündü ve bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdi. Çok yoğun bir çalışma temposuna girerek, 61 günde 27 yaşında sahip olduğu kimya bilgilerini 500 sayfalık bir ders kitabına (Organik Kimya) dönüştürdü. Bu kitap Domidov Ödülü’nü kazandı ve Mendeleev’i Rus kimya eğitiminin ön saflarına konuldu.

Mendeleev oldukça iyi bir öğretmen ve öğretim görevlisiydi. 1867’de yani sadece 33 yaşındayken Saint Petersburg Üniversitesi’nde Genel Kimya Kürsüsü’ne layık görülene kadar bir çok akademik pozisyonda görev aldı. Bu prestijli pozisyonda iken 1869 yılında Kimya Prensipleri kitabını yayınlayarak Rusya’da kimyayı gelişimi konusunda bir adım daha attı. Bu ders kitabı sadece Rusya’da popüler olmakla kalmadı ayrıca İngilizce, Fransızca ve Almanca çevirilerle de yayınlandı.

Başarı

Mendeleev, başarılarına rağmen Kimya dalında hiçbir zaman Nobel Ödülü kazanmadı. Ancak Davy Madalyası (1882) ve ForMemRS (1892) ile ödüllendirildi. Periyodik Tablo, Mendeleev’in yeni elementler için tahminlerinin doğru olduğu ispatlanıncaya kadar kimyagerler arasında kabul görmedi. 1879’da galyum ve 1886’da germanyum keşfedildikten sonra, tablonun doğru olduğu çıktı. Mendeleev’in ölümü sonrasında Periyodik Tablo, kimya alanında şimdiye kadar yapılmış uluslararası en önemli keşif olarak görülmüştür.

Ölüm

1907’de 72 yaşında Mendeleev gripten öldü. O sırada St. Petersburg’da yaşıyordu. Doktoruna söylediği son sözlerinin “Doktor senin bilimin var benim inancım” olduğu bildirildi. Bu söz ünlü Fransız yazar Jules Verne’den bir alıntı olabilir diye tahmin edilmektedir.

Mendeleev’in Periyodik Tablosu Neden Başarılıydı?

Bilimdeki birçok keşifte olduğu gibi bir kavramın keşif için olgunlaştığı bir zaman vardır ve bu durum periyodik tabloda için 1869’da yılına denk geliyordu.

Örnek olarak, Lothar Meyer 1864’te kabaca bir periyodik tablo önermiş ve 1868’de Mendeleev’inkine çok benzeyen bir tablo tasarlamıştı ancak 1870’e kadar bu tablosunu yayınlamadı. John Newlands 1865’te periyodik bir tablo yayınladı. Newlands kendi periyodik davranış yasasını yazdı: “Belirtilen herhangi bir element, tabloda onu takip eden sekizinci elemente benzer davranış sergileyecektir”. Newlands, tablosundaki bir boşluğun yeni bir elementin (germanyum) varlığı olarak öngördü. Ancak Newlands’ın çalışmaları büyük ölçüde göz ardı edildi.

Mendeleev’in tablosunun başarılı olmasının nedeni, sadece elementlerin nasıl dizileceğini göstermemesi değil aynı zamanda periyodik tabloyu şu amaçlarla da kullanmasıydı:

  • Özellik tahminleriyle uyuşmayan bazı elementlerin atom ağırlıklarının yanlış ölçülmüş olması gerektiğini öne sürmüştür.
  • Sekiz yeni elementin varlığını tahmin etmiştir. Ayrıca, bu elementlerin sahip olacağı özellikleri bile tahmin etmiştir.

Mendeleev’in bu düşüncelerinden sonra kimyagerler bazı atom ağırlıklarının yanlış ölçüldüğünü farkettiler. Yani Mendeleev haklıydı. Ve yine Mendeleev’in tahmin ettiği yeni elementler keşfedildikçe, Mendeleev’in ünü ve bilimsel itibarı daha da arttı. 1905’te İngiliz Kraliyet Cemiyeti ona en yüksek şerefi olan Copley Madalyası’nı verdi ve aynı yıl İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’ne seçildi.

ÖNEMLİ NOT: 101. element Mendeleev’in anısına ithafen Mendelevyum olarak adlandırıldı.

Hazırlayan: Rabiye Baştürk

Kaynak: 1 (Erişim: ) 2 (Erişim: ) 3 (Erişim: )

Article Categories:
Bilim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.